DOLAR 38,0671 0.05%
EURO 41,2679 0.14%
ALTIN 3.766,960,99
BITCOIN 3132217-1,75%
İstanbul
14°

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Haber Editörü

Haber Editörü

29 Mart 2025 Cumartesi

Bayramda Sağlıklı Beslenmenı̇n İpuçları…

Bayramda Sağlıklı Beslenmenı̇n İpuçları…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

 

 

Özel Egepol Hastaneleri Uzman Diyetisyeni Cansu Kahraman, Ramazan ayı boyunca tutulan orucun ardından gelen bayramda aşırı derecede tatlı ve yağlı gıdaları tüketmenin zararlı sonuçlara neden olabileceğini söyledi.

Diyetisyen Cansu Kahraman, Ramazan ayında vücudun belli bir beslenme düzenine alıştığını ve bayramla birlikte aşırıya kaçmadan dengeli şekilde beslenmenin önemli olduğunu dile getirdi.

Bayramda ölçülü beslenmek gerektiğini ifade eden Kahraman, “ Bayramda özellikle hazımsızlık, mide yanmaları ve bağırsak problemleri oldukça artmaktadır. Bunun nedeni öğün düzensizliği ve öğünlerde yağlı ve şekerli yiyeceklerin artmasıdır. Bu durumlara engel olabilmek için bayramda ölçülü ve sık aralıklarla beslenilmelidir. Oruç sonrası normal beslenme düzenine geçişte yüksek yağlı ve karbonhidrat içerem yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Bayram sabahı hafif bir kahvaltı yapmayı tercih edebilirsiniz. Peynir, yumurta gibi protein ağırlıklı ürünler yiyebilirsiniz. Yarım simit, 2 dilim ekmeğe eşdeğerdir ve ölçülü tüketmek gerekir. Kahvaltıda yeşillikler, domates, salatalık, kapya biber gibi sebzeleri tüketmek lif alımını artırır ve tok kalmada faydalı olur.Yağlı, kızarmış, hamur işi ve şekerli yiyecekler yerine meyve, çiğ kuruyemiş grubu da tok tutar ve sağlıklıdır” diye konuştu.

 

TATLILARI ÖLÇÜLÜ TÜKETİN

Ramazan Bayramında baklava gibi şerbetli tatlıların da aşırıya kaçmadan tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Cansu Kahraman sözlerini şöyle sürdürdü: “Günde 1 veya 2 porsiyon tatlının fazlasından kaçının. Ara öğün olarak sarma, yoğurt veya bir dilim börek yenebilir. Çikolata yerine hurma, kuru incir, ceviz ikramlık olarak yenebilir. Aşırı ısrara karşı kibarca hayır demeyi bilmek gerekir. Akşam yemeğine çorba ile başlanmalıdır. Çorba daha tok kalmanıza yardımcı olur. Et yemeği, sebze yemeğinin yanına yoğurt ve yeşillikli salata tercih edin. Pirinç pilavı yerine bulgur daha doğru bir seçenek olacaktır. Eğer mutlaka tatlı yemek istenirse sütlü tatlıyı tercih edebilirsiniz. Yoğun tatlı tüketimi su ihtiyacını da artırır. Bu nedenle bol su tüketmeye de dikkat edin. Tatlı veya hamur işi tüketmek tamamen yasak elbette değil; ancak ölçülü tüketim genel sağlığımız için önemlidir. Akşam yemekten 1 buçuk 2 saat sonra yürüyüş yapmak da hazımsızlık şikayeti yaşamamanız için faydalı olacaktır”

 

Devamını Oku

Türk hukuk sistemine özel yapay zeka modeli geliştirildi

Türk hukuk sistemine özel yapay zeka modeli geliştirildi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Yapay zekanın iş süreçlerini dönüştürdüğü alanlardan biri de hukuk oldu. Türk hukuk sistemine özel yapay zeka modeli geliştiren yerli girişim, küreselleşme yolunda ilk adımını attı.

İSTANBUL Yapay zekanın etkilediği alanlardan biri de hukuk oldu. Güncel veriler, hukuk bürolarının %65’inin yapay zekanın iş süreçlerini kolaylaştırdığını gösterirken, yapay zeka destekli hukuk teknolojilerinden yararlanmanın maliyetleri yarı yarıya azaltabildiği görüldü. Hukuki süreçlerin karmaşık, uzun soluklu ve uzman görüşü gerektiren yapısını yapay zekayla daha verimli hale getirmeyi amaçlayan yerli girişim Leagle, Türk hukuk sistemine özel olarak geliştirdiği yapay zeka modelleriyle, kısa sürede hukuk teknolojileri alanında öne çıkan girişimlerden biri oldu. 2024’te Koç Üniversitesi mezunu girişimciler Hazal Halıgür, Oğuz Kağan Hitit, Emre Can Açıkgöz ve Mehmet Kantar tarafından kurulan Leagle, Londra’da kabul edildiği hızlandırma programıyla küresel pazara yönelik ilk adımını da attı.

Hem bürolar, hem bireysel avukatlar kullanabiliyor

 

Hukuk departmanlarının ve hukuk bürolarının doküman analizi, sözleşme taslağı oluşturma, mevzuat ve içtihat araştırması yapma süreçlerini hızlı ve verimli bir biçimde yürütebilmesine olanak tanıyan platformuyla Leagle, doğal dil işleme (NLP) ve yapay zeka algoritmalarıyla tüm bu süreçleri otomatikleştirerek zaman alan ve tekrarlayan iş süreçlerinin otomatikleştirilmesini sağlıyor.

KWORKS’24 ön hızlandırma programının ardından Londra merkezli saygın hızlandırma programı Hive Founders Accelerator programına da kabul edildiklerini hatırlatan Leagle Kurucu Ortağı Hazal Halıgür, “Uzmanlık gerektiren hukuki görevlerde yapay zekanın potansiyelini en verimli şekilde kullanmak için geliştirdiğimiz Leagle platformu, karmaşık hukuki görevlerde yönlendirme yapıyor ve uzman seviyesinde çıktılar üretiyor. Yaklaşık 2 yıl süren Ar-Ge süreci sonucunda geliştirdiğimiz yapay zeka modeli, özellikle Türk hukuk sistemi için optimize edilmiş bulunuyor. Hukuk metinleri üzerine eğitilmiş derin öğrenme modelleri kullanan, Türkçeye özel olarak geliştirilmiş algoritmalarımız sayesinde yüksek doğruluk oranı vaat ediyoruz. B2B ve B2C modellerimiz sayesinde bireysel çalışan avukatlardan hukuk bürolarına ve kurumsal şirketlere uzanan çözümler sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

KWORKS24 Demo Day’de sunum yaptı

Koç Üniversitesi Girişimcilik Araştırma Merkezi KWORKS’ün 2024 döneminde yürüttüğü ön hızlandırma programına seçilen 13 girişimden biri olan Leagle; Basic, Pro ve Enterprise olmak üzere üç farklı planda sunduğu hizmetlerini KWORKS’24 Demo Day’de katılımcılarla paylaşma fırsatı buldu.

Etkinlikteki sunumunda, avukatların uçtan uca tüm süreçlerini iyileştiren yapay zeka destekli hukuk asistanı Leagle’ın hukuki süreçlerdeki verimlilik krizini nasıl çözdüğünü anlatma olanağı yakaladıklarını ifade eden Hazal Halıgür, “500’e kadar dokümanı aynı anda analiz eden, akıllı özetleme ve anlam bazlı aramayla doküman aramakla kaybedilen vakti ortadan kaldıran Leagle, düzenleyici kurum kararlarının yanı sıra mevzuat ve içtihatlarda da hızlı ve referanslı araştırmalar yapma fırsatı sunuyor. Doküman analizi ve kontrol özelliği, sözleşme süreçlerini büyük ölçüde kısaltıyor. Öte yandan Leagle, büyük ölçekli hukuk büroları ve kurumsal şirketler için sunduğu özel entegrasyonlarla, hukuk departmanlarının mevcut doküman yönetim sistemleriyle entegre çalışabiliyor” diye konuştu.

Dünyaca ünlü hızlandırma programına kabul edildi

Leagle Kurucu Ortağı Hazal Halıgür, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Birçok baro ile anlaşma sağladık. Büyük hukuk büroları ve kurumsal şirketlerle PoC (kavram kanıtı) süreçleri yürütüyor, Türkiye’nin önde gelen avukatlarıyla bireysel çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 17 Mart’ta Londra’da yatırımcılarla bir araya gelerek Birleşik Krallık’ta da yatırım sürecimizi başlattık. Ayrıca ülkedeki hukuk bürolarıyla test süreçleri yürüterek küresel pazara açılma adımlarımızı hızlandırmayı planlıyoruz. Hedefimiz Leagle’ı, yapay zeka destekli çözümlerle hukukun sınırlarını yeniden tanımlayan, küresel ölçekte faaliyet gösteren bir Türk teknoloji şirketi haline getirmek.”

 

Devamını Oku

HPV Virüsüne Karşı Erken Tanı ve Tedavi Önem Taşıyor

HPV Virüsüne Karşı Erken Tanı ve Tedavi Önem Taşıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Dünya çapında kadınlarda en sık rastlanan ikinci kanser türü olan rahim ağzı kanserindeki vakaların yüzde 80’i gelişmekte olan ülkelerde görülüyor.

Talatpaşa Laboratuvarlar Grubu Biyokimya Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Var, yüksek riskli olarak tanımlanan bazı HPV (insan papilloma virüsü) türlerinin, rahim ağzı kanserinin temel nedeni olduğuna dikkat çekti.

Erken tanı ve tedavinin önemli olduğu bilgisini veren Prof. Dr. Var, “HPV’nin birçok alt tipi vardır; HPV tipleri genel olarak, genital siğillerde bulunan düşük riskli tipler ve rahim ağzı kanseriyle ilişkilendirilen yüksek riskli tipler olarak sınıflandırılmaktadır. HPV, genellikle cinsel yolla bulaşan bir virüstür, ancak başka yollarla da yayılabilir. Korunmasız cinsel ilişki, virüsün bulaşma riskini artırabilir. Bir annenin genital bölgesindeki HPV, doğum sırasında bebeğe geçebilir. Ancak, bu durum oldukça nadirdir. HPV temasla bulaşan diğer yollarla da yayılabilir, ancak bu daha az yaygındır. Örneğin, enfekte ciltle temas, virüsün bulaşmasına neden olabilir” dedi.

HPV’nin genellikle belirti göstermediğini ve birçok insanın vücudu tarafından kendiliğinden temizlendiğini de dile getiren Prof. Dr. Ahmet Var, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde veya belirli HPV tipleriyle enfekte olanlarda, genital siğiller veya kanserin gelişebildiğine dikkat çekti.

HPV’NİN BULAŞMASINI ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILMALI

HPV’ye karşı düzenli kontrol, korunmalı cinsel İlişki ve HPV aşısının önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ahmet Var: “Aşılar, belirli HPV tiplerine karşı koruma sağlar ve cinsel temas yoluyla bulaşmayı önler. Cinsel ilişkide prezervatif kullanmak, HPV’nin bulaşma riskini azaltabilir, ancak tam koruma sağlamaz. Cinsel sağlık kontrolü ve düzenli doktor muayeneleri, HPV ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları erken tespit etmeye yardımcı olabilir” diye konuştu.

Prof. Dr. Ahmet Var, şöyle devam etti: “Eğer pozitif bir HPV test sonucu aldıysanız, ilk adım sağlık profesyoneli ile iletişim kurmaktır. Bu kişi genellikle bir jinekolog veya ilgili branş uzman hekimi olacaktır. HPV testi pozitif çıkan bir kişi, doktorunuzun önerisine bağlı olarak Pap smear ve diğer ilgili testlere yönlendirilebilir. Bu testler, prekanseröz hücre değişikliklerini veya kanseri erken aşamada tespit etmeye yardımcı olabilir. Eğer daha önce aşı olmadıysanız, hekiminiz size HPV aşısını önerebilir. HPV aşıları, özellikle genç bireylerde, belirli yüksek riskli tiplere karşı koruma sağlayabilir. Pozitif bir HPV testi, kanser olacağı anlamına gelmez ve birçok durumda bağışıklık sistemi tarafından temizlenir. Bu nedenle, endişeleriniz veya sorularınız varsa, en iyisi hekiminiz ile konuşmaktır. Talatpaşa Laboratuvarları olarak HPV virüsünün tanısında Multiplex PCR ve Macroarray Chip teknolojisi ile çalışıyoruz. Bu yeni teknolojiyle 35 farklı HPV genotipi tek bir çalışmada tespit edilebiliyor. Bu yöntemle aynı gün içerisinde HPV sonucunu verebiliyoruz”

Devamını Oku

Yeşil binalara talep artıyor

Yeşil binalara talep artıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

 

Son yıllarda tüketicilerde iklim değişikliğine karşı artan hassasiyet ve iklim krizi kaynaklı doğa olayları sonrası yeşil binaların sayısında yükseliş yaşanırken, bu alandaki projelere talep artıyor.

Çevre ve doğal kaynaklara etkiyi azaltmak için tasarlanan ve geleneksel inşaat pratikleriyle kıyaslandığında çevreye daha az zarar veren yeşil binalar son dönemde daha fazla gündeme gelmeye başladı. Yapımında yenilikçi teknolojilerin ve malzemelerin kullanıldığı, çevre üzerinde olumsuz etkisi daha az olan, bakım maliyeti düşük ve kaynakları verimli kullanan yeşil binaların sayısı, dünyanın birçok yerinde artmaya başladı.

Ülkemizde de bu konuda farkındalık oluşmaya başlanırken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından bu alanda çok sayıda düzenleme yapılıyor ve üreticiler yeşil bina konusunda teşvik ediliyor.Yeşil bina projelerini teşvik etmek için “emlak vergisi muafiyeti, KDV ve harç indirimi, düşük faizli yeşil kredi, yenilenebilir enerji teşviki” gibi destekler sunuluyor.

Ülkemizde  sertifikalandırılmış yeşil bina sayısı 700 civarında ancak bunların büyük kısmını ticari yapılar ve kamu binaları oluşturuyor. İnşa süreci devam eden yeşil bina sayısı ise 1200 civarında. Enerji verimliliği ve daha sağlıklı olması gibi etkenler de düşünüldüğünde tüketicilerin son dönemde yeşil bina talebi gözle görülür şekilde artmasına rağmen özellikle konut tarafında rakamlar henüz istenilen seviyede değil.

Bu  alandaki yüksek talebi göz önünde bulunduran Ekizoğlu Yapı A.Ş. tarafından hayata geçirilen projelerde yeşil bina konsepti uygulanmaya başlandı.

 

“Anadolu Yakası’nın ilk onaylı yeşil projelerinden birisine başlıyoruz

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ekizoğlu Yapı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ekiz, İstanbul Anadolu Yakası’nda ve özellikle Kadıköy bölgesinde bugüne kadar çok sayıda proje hayata geçirdiklerini belirterek, inşaatlarındaki memnuniyet oranlarının çok yüksek olduğunu söyledi.

Sektörde yenilikçi ve çevre dostu projelerle gündeme geldiklerini dile getiren Ekiz, son olarak yeşil binalara yönelik talebi ve iklim değişikliği ile mücadeleyi göz önünde bulundurarak çok kıymetli bir projeyi hayata geçireceklerini anlattı.

Ekiz, “Kadıköy Kalamış’ta inşasına başlayacağımız ve lansmanını kısa süre önce yaptığımız Kalamış Grup Palas projesi sertifikalı ilk yeşil bina olmaya aday. Çevre dostu yapı malzemeleri ve sürdürülebilir çözümleriyle dikkat çeken proje, tüm Türkiye’ye örnek teşkil edecek” dedi.

 

“Sınırlı sayıda dairemiz mevcut

Mustafa Ekiz, bu proje sayesinde “sürdürülebilir yaşam konseptiyle modern ve konforlu bir yaşam sunmayı” hedeflediklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Projemizde yağmur suyu, tuvalet rezervuarlarında yeniden kullanılacak şekilde entegre edilecek. Isı yalıtım malzemelerinin kalınlığı artırılarak enerji tasarrufu sağlanacak. İç ortam kalitesini yükseltecek uygulamalarla konforlu bir yaşam alanı sunulacak. Ayrıca proje, çevreye duyarlı yapı malzemeleri ve düşük devirli bataryalar gibi enerji verimliliğini destekleyen çözümlerle donatılıyor. Atık yönetiminde ise 4 ayrı kategoriye bölünmüş bir plan uygulanarak geri dönüşüm ve atık azaltımı sağlanacak. Aydınlatmada ise güneşin analizine göre seçilen doğru LED kullanımıyla enerji verimliliği maksimum seviyeye çıkarılacak.” Ekiz, bu projenin karbon salımını azaltacağını, enerji ve su tasarrufu sağlayacağını kaydederek, “Geleceğin binaları çevre dostu olmalı” diye konuştu.

 

“Kadın dostu projelerde de gelecek”

 

Mustafa Ekiz, Ekizoğlu Yapı A.Ş. tarafından yeni projelerin de hayata geçirileceğini belirterek, konut üretimine en zor dönemde dahi ara vermediklerini ve bundan sonra da vermeyeceklerini söyledi. Ekiz, yeni projeler için Anadolu yakasında, özellikle Kadıköy, Bağdat Caddesi ve Kalamış’ta yoğunlaştıklarını bildirdi.

Kadın dostu projeler için de kollarını sıvadıklarını ve çalışmalara başladıklarını anlatan Ekiz, çevre dostu ve nitelikli projelerini müşterilerinin beğenisine sunduklarını anlattı.

 

Devamını Oku

Walrus Ana Ağda Yayında: Web3 için programlanabilir depolama dönemi başlıyor

Walrus Ana Ağda Yayında: Web3 için programlanabilir depolama dönemi başlıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

 

Merkeziyetsiz depolamada devrim yaratmaya hazır olan Walrus, Mainnet lansmanı ile birlikte resmen kullanıma sunuldu! Mysten Labs’in Sui’den sonra geliştirdiği ikinci büyük protokol olan Walrus, internetin veri yönetimini kökten değiştirmeyi amaçlıyor.

Walrus, Sui ekosistemi ile ortaklaşarak geliştirilen programlanabilir depolama özelliğini tanıtıyor. Bu sayede geliştiriciler, depolanan veriler üzerinde arklı mantıksal kurallar oluşturarak daha dinamik ve kişiselleştirilmiş uygulamalar tasarlayabilir. Veri sahipleri, kendi verileri üzerinde tam kontrole sahip olurken, diğerleri bu verilere erişebilir ancak içeriği değiştiremez. Programlanabilir depolama sayesinde veriler, pasif bir kaynak olmaktan çıkıp aktif bir bileşen haline gelir.

Walrus’un kalbinde Red Stuff adı verilen yenilikçi bir veri kodlama algoritması bulunuyor. Bu algoritma, daha hızlı veri erişimi, artırılmış dayanıklılık ve sınırsız ölçeklenebilirlik sağlıyor. Ağ, 100’den fazla bağımsız düğüm operatörü tarafından yönetilerek güvenli bir merkeziyetsiz depolama ortamı sunuyor. Hatta, ağın üçte ikisi kullanılamaz hale gelse bile verilerinize erişim sürecek.

Merkeziyetsiz depolama ekonomisi

Walrus Mainnet lansmanı ile birlikte, WAL token tarafından desteklenen merkeziyetsiz bir depolama ekonomisi hayata geçiyor. Proof-of-Stake modeli üzerine inşa edilen bu sistem, ödül ve ceza mekanizmalarıyla dengenin korunmasını sağlıyor. Şu andan itibaren düğüm operatörleri, güvenilir bir şekilde veri depolayarak gelir elde edebilecek.

Walrus, erken benimseyenleri desteklemek amacıyla depolama fiyatları için teşvikler sunarak programlanabilir merkeziyetsiz depolamayı daha erişilebilir hale getiriyor. WAL token likiditesi şu an DeepBook ve Sui üzerindeki diğer DeFi protokollerinde mevcut. Bu sayede, piyasa odaklı bir depolama modeli oluşturularak ekosistemin uzun vadeli sürdürülebilirliği destekleniyor.

Walrus destekli uygulamalar

Walrus, blokzincir bağımsız bir yapıya sahip olduğu için tüm uygulamalara ve ekosistemlere güvenli, dayanıklı ve yüksek performanslı bir merkeziyetsiz depolama alanı sunuyor. Özellikle Sui blokzinciri üzerinde inşa edilen uygulamalar, Move tabanlı veri programlanabilirliğinin sunduğu avantajlardan tam anlamıyla yararlanabiliyor. Geliştiriciler, blob metadata’yı düzenleyerek yenilikçi ve fark yaratan uygulamalar oluşturabiliyor.

Halihazırda, birçok önde gelen proje Walrus’un sunduğu benzersiz olanaklardan yararlanıyor:

  • 3DOS – Küresel bir 3D baskı ağı.
  • Claynosaurz – Web3 animasyon ve eğlence markası.
  • Decrypt Media – Lider bir Web3 medya şirketi.
  • Linera – Gerçek zamanlı uygulamalar için geliştirilmiş bir Katman-1 blokzincir.
  • Talus – Zincir üzerinde çalışan yapay zeka ajanlarına odaklanan bir platform.
  • Tusky – Merkeziyetsiz bir dosya paylaşım platformu.

Gelecek bizi bekliyor

Walrus Mainnet’in kullanıma sunulmasıyla birlikte, merkeziyetsiz programlanabilir depolamada yeni bir çağ başlıyor. Geliştiriciler, yaratıcılar ve işletmeler, Walrus’un sunduğu yeniliklerle verilerinin sınırlarını zorlayarak daha özgün ve güçlü uygulamalar oluşturabilir. Walrus’un sunduğu fırsatları keşfedin ve geleceği bugün inşa etmeye başlayın!

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.